Alman Pediatrist Hans Asperger (1994) tarafından öne atılmıştır. Otistik çocuklardan farklı yönleri üst düzey işlemlere sahip çocuklardır. Asperger Sendromu’nun otizmden ayıran en önemli farkı Asperger Sendromlular dil gelişiminin ve bilişsel gecikmenin gecikmeli olmamasıdır. Asperger Sendromlu bireyler, dil gelişiminin normal olduğu ancak sosyal çevredeki etkileşimi, davranışlarıyla tekrarlayan, günlük hayattaki davranışlarıyla otistik bireylerle aynı özelliklere sahiptir. Sendromun sıklığı konusunda çok fazla bilgi olmasa da elde ki veriler 200’de 1 kadar olduğunu göstermektedir. Erkekler de kızlara göre 9 kat daha fazla görüldüğü öne sürülmüştür. Erken yaşlarda teşhisin zor olduğu genel olarak 11’li yaşlarda tanı konulduğu bilinir. Asperger Sendromlu bireyler etrafındaki insanların duygularına ve isteklerine duyarsız oldukları için arkadaşlık ilişkilerinde de başarısız olurlar. Bu bakımdan sosyal ilişkilerinde zorlanmalar görülebilir.
Aspergerli çocuklarla normal gelişim gösteren çocukların ayrı eğitim görmeleri insan haklarına aykırı olmasıyla aspergerli öğrencilerin topluma uyum sağlayamamaları ve asperger ile genel eğitim arasında tahmin edildiği kadar büyük bir fark olmaması fikirleri ilk başlarda eleştirilmiştir. Bu eleştiriler aspergerli öğrencilerin kendi akranlarıyla birlikte eğitilmesi fikrini yaygınlaştırmış ve adına da kaynaştırma eğitimi denmiştir. Kaynaştırma eğitimi, özel çocukların normal gelişim gösteren çocuklarla aynı eğitim ortamında eğitilmesidir. Kaynaştırma eğitimi yalnızca özel çocukların ve normal gelişim gösteren çocukların aynı ortamda eğitim görmesi demek değildir. Kaynaştırma eğitimi, tüm çocukların belirli bir hızda ve seviyede eğitim görmeleri ve sosyalleşmelerini sağlar. Bu eğitim özel çocukların iyi öğrenmelerini teşvik eden stratejilerini kullanılmasını gerektirir. Bu da özel çocukların genel sınıflarda daha kolay öğreneceklerini gösterir.
Özel çocuklar için geliştirilen kaynaştırma uygulamasının yaşadıkları topluma uyum sağlayarak, normal gelişim gösteren çocuklarla birlikte uyum içinde yaşamayı öğrenmek ve arkadaşlık ilişkileri kurmayı öğrenmek, normal gelişim gösteren çocukları gözlemleyerek yeni beceriler keşfetmek ve yeni deneyimler kazanmak gibi birçok yararı vardır. Bu etmenlerin her kaynaşma ortamında görülebilmesi için dikkat edilmesi gereken bazı ilkeler vardır, bunlar; öğrencinin güçlü veya zayıf yönlerini, ailesel ve bireysel farklılıkları dikkate alınarak ve öğrencinin özelliklerine göre eğitim yapmak ve uzmanlar ile bu işi bir ekip olarak yürütülmelidir. Okul öncesi dönemde özel hizmeti verilirken, aspergerlerin bilişsel, duyusal, dilsel kişisel ve toplumsal alanlarda destek eğitimi verirler. Böylece gelişimini desteklemek ve günlük yaşamına katkı sağlayacak etkinliklerle çocuğu topluma kazandırmaya çalışırlar.