top of page
Yazarın fotoğrafıAffekt

İçe mi, dışa mı dönüksünüz?

Alara Altın

Hans Eysenck'in kişilik yapılarından dışa dönüklük ve içe dönüklük, biz insanların sosyal etkileşimiyle ilgilidir.



Dışa dönükler uyarılmaya karşı içe dönüklere nazaran daha az hassaslığa sahiptirler. Örneğin biyolojik olarak bunu açıklamaya çalışırsak, dışa dönükler uyanmak veya daha zinde hissetmek için kafeine çok fazla ihtiyaç duymazlar. Çünkü kafein, dışa dönükleri içe dönükler kadar uyarmaz. Eysenck, dışa dönüklük ve içe dönüklük kavramlarını incelerken kalıtsallığın ne derece önemli olduğuna da vurgu yapmıştır. Bu kalıtsal fizyolojik özelliğin sabit kaldığını söyler. Buna göre, insanların dışa dönük veya içe dönük olacağı, genlerle belirlenmektedir. Fakat içe dönük biri, dışa dönük birinin davranışlarını da gösterebilir. Ama her zaman içinde genlerin ona bıraktığı kişilik yatar.



Dışa dönükleri genelde kalabalık arkadaş ortamlarında ve gürültü yerlerde, içe dönükleri ise yalnızken daha fazla görürüz. İçe dönükler genelde insanlarla iletişim kurmak yerine kendi başlarına kalıp tek başına yapılabilecek aktiviteleri yapmayı severler. Dışa dönükler ise tam tersi, arkadaşlarıyla oturmayı ve onlarla sohbet etmeyi daha çok severler, aynı zamanda yeni insanlarla tanışıp sosyal ilişki kurmak da hoşlarına gider. Okulda, iş yerinde iki tip insan görebiliriz. Birinci tip insanlar genellikle okuldan veya işten sonra direk eve gidip dinlenmek, yalnız kalmak isterler. İkinci tip insanlar ise okuldan veya işten sonra bile arkadaş ortamıyla beraber bir yerlere gidip sohbet etmek isterler. Bu bağlamda birinci tip tabiki içe dönük insanlar olup, ikinci tip ise dışa dönük insanlardır. İçe dönükler genelde düşüncelerini diğer insanlara aktarmayı pek fazla sevmezler. Dışa dönükler ise bir konu hakkında düşüncelerini daha fazla söylemeye yatkın oldukları için, daha fazla eğlenceli biri olarak nitelendirilebilirler. Peki sizce içe dönüklük insanı korur mu? Aslında bazı durumlarda evet. Çünkü içe dönük insanlar düşüncelerini paylaşmayı sevmedikleri için, etraflarındaki insanlar onlara karşı suçlayıcı bir atıfta çok fazla bulunamazlar. Fakat içe dönüklüğün kötü yanları daha fazla ağır basar. Çünkü sosyal etkileşim bizim mutluluk puanımızı arttırır. Çok fazla yalnız kalmak ise depresyona sürükleyebilir. Bu yüzden dışa dönük insanların içe dönüklere göre daha fazla mutlu olduğunu görebiliriz, yapılan araştırmalar da bunu desteklemektedir.Aynı zamanda dışa dönüklerin uyarılma hassasiyeti daha fazla olduğu için bir olaya sevinme ihtimalleri de içe dönüklere göre daha fazladır.



Sonuç olarak, dışa dönüklüğün de, içe dönüklüğün de iyi ve kötü yanları vardır. Ancak dışa dönükler daha fazla sosyal oldukları için mutluluk puanları daha yüksektir. Peki siz hangisisiniz?

1 yorum

Psikolojik İyi Oluş Workshopları

Daha iyi hissetmek için göz atın.

bottom of page