Günlük hayatta birbiri yerine kullandığımız kaygı ve korku terimleri aslında farklı anlam içermektedir. Korku; temel bir duygudur. Kişinin tehlikeye karşı ‘’savaş ya da kaç’’ tepkisidir. Kaynağı bellidir. Kaygı ise somut olmayan, içsel yaklaştığımız durumlardır. Kaynağı belirsizdir ve daha geniş bir süreyi kapsar.
Kişinin tehlike ya da tehdit anında korkması veya kaygılanması doğal bir içgüdüdür ancak bu korkunun şiddetli olması, uzun süre devam edip kontrolden çıkması kaygı bozukluğunun göstergesidir. Örneğin, karşınıza birdenbire çıkan ve havlayan bir köpek sizde korku hissini uyandırır ama karşına her an köpek çıkacakmış gibi tetikte olma hissi kaygıdan dolayıdır.
“Korku bir şeyden korkmadır ancak kaygının nedeni belli değildir.”
Heidegger
Kaygılı hissettiğinizde ve korku duyduğunuzda bulantı, baş dönmesi, titreme, çarpıntı gibi bedensel tepkiler ortaya çıkar; fakat kaygı duygusunun yanında kas gerginliği, uykusuzluk ve gelecekte ortaya çıkabilecek bir takım olaylar için endişe duyma vardır.
Tek adımda kaygıyı azaltmak nefes egzersizi ile mümkündür. Nefes egzersizi kontrole yardımcı olur, bununla birlikte sakin kalıp endişeyi yönetmemize de olanak sağlar. Rahat hissedeceğiniz bir pozisyonda gözleriniz kapalı bir şekilde tamamen nefes alıp vermeye odaklanın. Daha yavaş ve derin nefes alın, havayı birkaç saniye tutun sonra yavaş yavaş bırakın. Bu egzersizi birkaç dakika boyunca tekrarlayın.
Psikolog Özge Küçükkaya