Psikolog Aşkın EKİN
Uzunca bir süredir yazıma hangi konu ile başlamam gerektiğini düşünüp
durdum, öyle çok karışıktı ki kafam bir konu buluyor bu seferde nasıl başlasam diye
düşünüyordum. Bir gün kardeşim ile birlikte annem ve babamın evde olmadığı bir
zaman diliminde yemek yedik ve kardeşim ders çalışmak üzere odasına çıktı. Koskoca
masada bir başıma kaldım. Önce babamın oturduğu sandalyeye sonra annemin oturduğu sandalyeye baktım onları çok özlemiştim. Onları düşünürken bir an aklıma annelik ve babalığın nasıl bir şey olduğu geldi bir sürede onların bize gösterdiği şefkati düşündüm.
Ebeveynin çocuğa gösterdiği şefkat, çocuğun ebeveynine gösterdiği şefkat ve çevreye karşı gösterilen şefkat... Sahi şefkat neydi? diye kendi kendime kafamın içinde adeta sohbet etmeye başladım. Aileme, akrabalarıma, arkadaşlarıma kısacası hayatımdaki herkese karşı ne kadar şefkatliydim. Kısacası dediğime bakmayın herkesi tek tek düşünüp kendime sormaya başladım. Onlar bana bir şey anlattığında onları yargılıyor muydum, onları kıracak, aşağılayacak kelimeler kullanıyor muydum, zor anlarında yanlarında oluyor muydum ve daha bir sürü soru sordu zihnim kendime. Şefkatli miyim sorusuna verdiğim cevap evetti. Hayatımdaki herkese şefkatli davranıyor sert eleştiri yapmıyor, kırmamaya çalışıyordum. Fakat o an cevabım ne kadar evet olsa da herkese karşı ‘eşit hissetmediğimi’ fark etmiştim. Bu fark ediş beni derinden etkilemiş ve kendimi eleştirmeye başlamıştım. Zihnimi susturamıyordum. Zihnim hislerim yüzünden
beni yargılıyor ve sevgisiz olduğumu, herkese karşı mutlak kabulüm olması gerektiğini,
söylüyor ve adeta beni yerden yere vuruyordu. Ben (zihnim), beni ele geçirip
yargılamaya devam ederken çok severek takip ettiğim Uzman Psikolog Zeynep
Sevilinin öz şefkat konulu konuşması aklıma gelmişti. İşte konumu bulmuştum!
Yazacağım konu öz şefkatti. Sevgili Psikolog Zeynep Seviliyi dinlerken kendimde öz
şefkat ile ilgili bazı eksiklikleri ‘fark etmiştim’, bazen kendime ne kadar da acımasız
davranıyordum. Maalesef ki birçok kişide de eksik olan bir duygudur öz şefkat.
Zihnimiz sürekli bizleri kıyaslama halindedir ve durmadan ne kadar başarısız, art
niyetli, beceriksiz, işe yaramayan, sürekli hatalar yapan, sevilmeye layık olmayan,
çaresiz bir insan olduğumuzu söyler durur. Kısacası sürekli içimizdeki eleştirel ses ile
bir çatışma halindeyizdir. Eleştirel sesin bize söylediği birçok sözü biz başka bir insanı
eleştirirken söyleyemeyiz, çünkü o kadar ağır eleştirileri hak etmediğini düşünür ve
karşımızdaki kişiye şefkatli davranır, davranmaya çalışırız. Peki ya kendimize neden bu kadar acımasızız? Psikolog Zeynep Selvili bunun birçok sebebi olabileceğini
açıklamıştır. Bunlardan bazıları; çocuklukta çok eleştiriye maruz kalmak, istismara
maruz kalmak, ihmalkarlık ya da çok normal bir çocukluk geçirip kendini çok eleştiren
ve yargılayan bir ebeveyn figürünü modelleyerek öğrenmek, yetiştiğin toplum, gittiğin okul ve sosyal çevren bunların hepsi birer sebep olabilmektedir. Öz eleştiri, elbette ki hep şefkatsizlik değildir, bizi bir yere kadar koruyan, doğru ve yanlış kavramını
ayırabilmemize yardımcı olan bir etkendir. Bizi asıl etkileyen eleştirinin acımasızlığıdır.
Her konuda haksız olduğunu, beceriksiz olduğunu, yanlış yaptığını, başına gelen her
kötü şeyi hak ettiğini söyleyen acımasız eleştiri bizi çaresiz ve acınası bir duruma
düşürmektedir. Bu duygunun önüne geçebilmek ve eleştirel sesin sesini kısabilmek bizlerin elinde.
Öncelikle ‘farkındalık en güzel başlangıçtır’. Zihninin eleştiren kısmının kişiyi yönetmesine izin vermeyip ortak çalışma yapılması gerekmektedir. Zihnin sana acımasız oklarını yönlendirdiğinde öncelikle bir insan olduğunu ve herkes gibi senin de hata yapabileceğini, öfkenin, nefretin ve diğer bütün sana rahatsızlık veren duygularının normal olduğunu unutma. Kendinle barış. İyi ve kötü bütün hislerin ve davranışlarınla, öfkelerinle, nefretlerinle, kıskançlıklarınla, bencilliklerinle, iyiliklerinle, mutluluklarınla, affedişlerinle, affedemeyişlerinle, sorumlu ve sorumsuz yanlarınla, seni sen yapan bütün her şeyinle kendini kabul et ve kendine şefkatli ol. Sen çok değerlisi ve biriciksin.
Kendini sevmeyi unutma..