Mutluluk hepimizin peşinden koştuğu, ulaşmayı istediği bir duygu olarak düşünülür. Kim istemez ki mutlu olmayı? Her insan kültürü, yaşı, eğitim seviyesi fark etmeksizin mutluluğa erişmeye ve ulaştığında bunu devam ettirmeye çabalar. Ancak bazı kültürlerde bu durum zannettiğimiz gibi işlemiyor. Örneğin Minami Japon kültüründe mutluluğun arkasından acı ve kederin geleceğine dair inanışlar mevcuttur. Yalnızca bu kültürle sınırlı değil farklı ülkelerde (İran) de bu durumun bazı insanlarda görüldüğü bulunmuştur. Tam da bu noktada ülkemizde belki de çoğumuzun işittiği “Çok gülen çok ağlar.” gibi günlük hayatta söylenen sözler aklınıza geliyor olabilir. Belki de mutlu olduğumuz anlarda bazılarımız “Şu an çok mutluyum kesin başıma kötü bir şey gelecek.’’ diye düşünüyor olabilir. En mutlu anlarımızda bile bizi kaygılandıran belki de mutluluğumuzu elimizden alan bu düşünce, inançlar ve beklentileri mutluluk korkusu olarak adlandırabiliriz. Mutluluk korkusu, bazı kaynaklarda Türkçe ifadeyle “Çerofobi” olarak geçmektedir. Bu tanım Yunanca’dan gelen “chairo” ve Yunan mitolojisindeki korku tanrısı ‘‘phobos’’tan gelen, ‘‘phobia’’ sözcüğünün birleşiminden oluşmaktadır.
Çerofobinin özelliklerinin başında mutluluk kaynağı olan olumlu olaylardan kaçınmak ya da bu olaylardan sonra 'başıma kötü bir şey gelecek' kaygısı yaşamaktır. Ayrıca çerofobiye sahip bireyler mutluluğa eriştirecek düşünceleri akıldan atmaya çalışabilir, hatta sonunda mutlu olacağını bildiği fırsatları geri çevirebilir. Sosyal aktivitelerden kaçınabilir. Peki tüm bu kaygının, korkunun sebebi ne olabilir? Her ne kadar kültürle ilişkili bir kavram olsa da bireylerin geçmiş yaşamlarının etkisi yadırganmayacak şekilde öne çıkmaktadır. Önce yaşanan olumsuz deneyimler, örneğin mutlu olan bir çocuğun başına bu mutluluktan sonra çok kötü bir şey gelmesi etkili olabilir. Bireylerin algıda seçiciliği ile de bu durum başlayabilir veya sürdürülebilir.
Çoğunlukla zor zamanlarımızdan, üzüldüğümüz şeylerden kurtulmak için mutlu olmaya gülmeye çalışırız. Sevdiğimiz kişi üzüldüğünde de onu mutlu etmeye, güldürmeye çalışırız hatta. Bu kadar iyi gelen bir şeyin kendisinin kaygı yarattığını bir düşünün. Mutluluk korkusu ile ilgili yapılan çalışmalar bu durumun bireyin iyi oluşunu olumsuz etkilediğini gösteriyor. Sevdiğiniz bir kişinin bu durumda olduğunu düşünün, ona nasıl yardım edebilirsiniz? Çerofobi ile nasıl mücadele edilir? Bireylerin düşünce tarzının, mutlu olduktan sonra başına kötü bir şey geleceği gibi inançlarının değiştirilmesi temel hedef gibi görünüyor. Bu hedef için Bilişsel-Davranışçı Terapi’den veya farklı psikoterapi kuramlarından yararlanılabilir.
Psikolog Nur Başakhan UZUN