Psikolog Merve Sayar
Günümüz çağında oldukça kullanımda olan kavramlardan bir tanesi de ‘narsisizm’dir. Bu kavramın tanımından ziyade kökenleri hakkında derinleşmek, narsizme daha farklı bir pencere sunmak adına önemlidir. Narsizm, en genel tanımıyla ‘egosantrik’(ben merkezli)dir. Ancak köklerine indiğimiz zaman bebeklerde ve çocuklarda en sık rastladığımız haliyle, apaçık görünür haldedir.
Narsisizm, birincil narsizm, mevcut yapıda bulunuyordu.Hayatta kalmak ve kendimizi tehlikeden kurtarmak için gerekli bir yapıydı. Sonrasında ne oldu? Burası çok açık, eğer ‘ben’ ayrımlaşmadan sonra ötekinden hep onay ve övgü görürse, ötekinde görmek istediği şey bu olacak.
Akabinde, narsizm yapının bir sonucudur, nedeni değildir. Narsist insanlar, gerçekten sevmekte çok zorlanırlar, burada amaç onları eleştirmek değil, yapıyı anlatmak. Çünkü onlar içinde durum zor. Olmayan bir duyguyu yerine koymak çok zordur. Antisosyallerden farklı olarak, vicdan değerleri vardır, an gelir kendini karşıdaki yerine koyar. Zarar vermezler, veremezler çünkü benin onay ve kabul görmesi için ötekilere muhtaçtırlar. Ancak ilk belirtildiği gibi narsistlerin sevme ve ilgi gösterme kapasitesileri çok kısıtlı olduğu için ilişkiyi sürdürmekte zorlanırlar. Bağımlı bir kişilik ile narsist bir kişiliğin ilişkisi bu konuda örnek verilebilir. Bu iki grup genelde iyi anlaşırlar.
Narsistin, anneyle(bakımveren) ile ilişkisi, daha sonraki hayatında diğer ötekilerle tezahür eder. O üçgende kendine yer edindiği konum dolayısıyla, kendini var edebilmek için, öteki ondan bunu istediği için böyledir, çok derin ve değiştirilmesi zor bir yapıdır.Varlık dayanağı budur, eğer bunu yaşamazsa bir çok bedensel rahatsızlıklar, melankoli gibi birçok öngörülemeyen durum ortaya çıkmasının sebebi budur. Reddedilmeye ve onay görmemeye aşırı duyarlıdır. Özkıyım vakaları, gerçekleşebilir, kişi darmadağın olabilir çünkü bütünlük algısını yitirmiştir, benlik dağılmıştır.