Korona virüsü, insanlarda fizyolojik problemler yarattığı gibi psikolojik problemleri de ortaya çıkarmıştır. Bu belirsiz süreçte herkes kaygıyı, korkuyu barındırır. Korona virüsü beni bulur mu? Ya sevdiklerime virüs bulaşırsa? Öksürüyorum acaba virüse mi yakalandım? gibi bir çok kaygı barındıran soruları da doğurur. Çoğumuzu bu sorular zihinsel olarak etkilemekte.
Unutmayalım ki bu virüs küresel boyutta bir virüs,bir pandemin. Ve bu pandemine bizler çok tanıdık değiliz. Herkes farklı bir yerde yaşıyor bu süreci. Ve bu kaygıları yaşayan tek siz değilsiniz, hepimizin sosyal hayatı etkilendi. Din-dil, güçlü- zayıf, zengin-fakir tanımıyor. Ve bu konuda sosyal medyada çok fazla bilgi kirliliği var. Doğru kaynaklardan doğru bilgiler edinmeliyiz.
Hepimiz belirli bir düzeyde kaygı yaşıyoruz. Fakat kaygının problem olması durumu da vardır. Abartılı bir şekilde kaygılanabiliriz ya da yeteri kadar kaygılanmayabiliriz. Önerilenden fazla tedbir de kaygıyı arttırır. Evde sürekli ateş kontrolü, sürekli el yıkama sabun yetmeyip temizlik malzemeleri ile el yıkama, el yıkama süresinin fazlalığı bunlar abartılı davranışlardır. Bu salgını ciddiye almayıp dışarı çıkanlar ve sosyal mesafeyi korumayalar ise yeteri kadar kaygılanmayanlardır. Korona virüs sebebi ile oluşabilecek psikolojik problemlerden biri ise depresyondur. Hepimiz eve kapanmış ve çoğu aktivitelerimizi kısıtlamış durumdayız. Bunlardan dolayı depresif ruh haline bürünmüş olabiliriz.
Bizler gibi çocuklarda bu durumdan etkilenirler. Çocuklar bizi model alırlar biz ne kadar kaygılı gözükürsek onlarda o kadar etkilenirler ve kaygılanırlar. Dolayısıyla ilk başta ebeveynlerin kendi kaygıları ile başa çıkmaları lazım. O yüzden sizin ebeveyn olarak sakin bir duruşunuz olmalı. Çocukları dinleyin, size soru sorabilirler. Sorularının cevaplarını dürüst, net, doğru ve gelişimlerine uygun şekilde vermeliyiz. Korkutucu konuşmalardan kaçınmalıyız.
Peki bu durumdan en sağlam şekilde nasıl sıyrılabiliriz? Evde neler yapabiliriz?
En önemli şeylerden biri bilinçli olmak,sakin olmak ve panik yapmamak. Kalabalık ortamlarda bulunmamak yakın temastan kaçınmak. Aynı zamanda doğru kaynaktan bilgi sahibi olmalıyız. Haberlere gün boyu maruz kalmak yerine belli bir zaman aralığı, sınırlama koymada fayda var. Aksi halde kaygı seviyemiz artar. Korona virüs korkusunun sizi yönetmemesi için tedbir aldıktan sonra rutine devam etmeliyiz. Dışarıyı eve taşımak, pijamayla gün boyu oturmak yerine gündelik bir kıyafet giyebilir ve olabildiğince günlük rutinimize dönmemiz. Uyku düzenimize ve yeme düzenimize dikkat etmeliyiz. Öz bakımımızı aksatmamalıyız. Hepimiz evdeyiz ve hepimizin hareketi kısıtlandı, egzersiz yapabiliriz. Bu bizi zinde tutar. Bedenimize iyi bakalım unutmayın ki sağlam kafa sağlam vücutta bulunur. Zamanında vakit bulamadığımız ertelediğimiz şeylere zaman ayırabiliriz. Gelişmek istediğimiz alanlara adım atabiliriz. Film, belgesel, dizi izleyebiliriz kitap okuyabiliriz. Yeni hobiler keşfedebiliriz, yeni bir dil öğrenebiliriz. Meditasyon ve yoga ile ilgilenebiliriz. Aslında bu süreçte yapabileceğimiz bir çok şey var. Hayat eve sığar..
Bu durumun hayatınızı olumsuz etkilediğini düşünüyorsanız bir ruh sağlığı uzmanından destek alabilirsiniz.